Kitap: Gözlerini Sımsıkı Kapat - John Verdon

Mellery olayının üzerinden yaklaşık bir yıl geçmiştir. David Gurney eşi Madeleine ile şehre uzak çiftlik evlerinde yaşamlarına devam etmektedirler. Dave her ne kadar polislik günlerini özlüyor olsa da bir yıl önce ölümle burun buruna gelmesini hatırlayıp kendini emekliliğinde eşiyle beraber bu evde çiftlik işlerine vermeye çalışmaktadır.

Sonra bir gün; Mellery olayının başmüfettişi olan Jack Hardwick, David’e telefon ederek bir cinayetle ilgili bilgi vererek görüşünü ister. Bu telefonla huzursuz olan Madeleine, eşinin yeni bir olaya uzak kalamayacağı konusundaki düşüncelerinde hiç de haksız sayılmaz. David Gurney, basının kendine yakıştırdığı ismiyle “Süper Dedektif”, bir bulmacayla karşılaştığında, mutlaka çözmek isteyen biridir.

“Düğün günü öldürülen bir gelin… Ve olaya tanıklık eden yüzlerce davetli. Cinayeti kimin işlediği ortada, herkes kendinden emin ama ya hepsi zekice bir illüzyonla yanıltılıyorsa… Cinayet silahı dahil birçok detayda sürpriz akıl oyunlarını gördüğünde, Gurney tam bir psikopatla karşı karşıya olduğunu anlar.”

Jack Hardwick’in anlattığı özete göre, dünyanın en zengin sinir cerrahı uzmanının küçük, şımarık kızı, ünlü ve başarılı bir psikiyatristle evlenmektedir. Psikiyatristin malikânesindeki düğünde, çılgın bahçıvan gelinin başını palayla kesip kaçar.

Gelin, bahçıvandan kadeh kaldırma seremonisine katılmasını istemek üzere iki yüz kişilik konuk ordusunun arasında kulübeye girer. Bir süre sonra dışarı çıkmayınca kapının kilitli olduğu anlaşılır ve içeriden hiç ses gelmemektedir. Gelinin kocası ünlü Dr. Scott Ashton, zorlasa da açılmayan kapıyı, yedek anahtarı getirerek açar. Karısını gelinliği ile oturur vaziyette kanlar içinde ve kafası kopmuş olarak bulur. Bahçıvanın kulübenin açık penceresinden kaçmış olduğu düşünülür. Pencerenin 50 metre kadar uzağında, ormanlık alanda kanlı pala bulunmuştur.

Hector Flores adındaki bahçıvanın kayıt dışı çalıştırılan Meksikalı bir işçi olduğu, üç yıl kadar önce onu işe alan Ashton’un kısa zamanda adamın çok zeki olduğunu görüp eğitmeye başladığı, himayesine aldığı ve neredeyse aileden bir olduğu anlatılmaktadır. İşin ilginç yanı, cinayet sonrası bulunamayan Hector Flores’in adının aşk dedikodularına karıştığı komşularından birisinin karısı da ortadan yok olmuştur. Kanıtlardan bir şey çıkmaz, varsayımlardan öteye gidilemez.

Polisin bir ilerleme kaydedememesine katlanamayan, gelinin annesi, bahçıvanın bir an önce bulunabilmesi için ününü duyduğu David ile görüşmek ister. Sadece nezaketen gelinin annesi Val Perry ile görüşen David bu olayla ilgilenmeyeceğini belirtir.

Arkadaşının getirdiği düğün görüntülerini ve araştırmadaki elde edilen bütün dosyaları inceleyen David’in olaya ilgisi artar. Dengelemeye çalıştığı evliliğine verecek zararı bildiğinden bu olaya bulaşmak istemese de karşısındaki cinayetin karmaşıklığı karşısında olayı araştırmak için kendine engel olamaz. Sonuçta bir karar verir. İki hafta süresince bu olayı araştıracak, bulduklarını Val Perry ve arkadaşı ile paylaşacaktır. Bu süre sonunda bir ilerleme kaydedemezse araştırmayı bırakacaktır. Peki, bu iki haftalık süreçte David nelerle karşılaşacaktır?

İlk romanıyla büyük bir başarıya imza atan John Verdon’un ikinci romanı olan Gözlerini Sımsıkı Kapat, Aklından Bir Sayı Tut romanının devamı gibi gözükse de başroldeki karakterler ve ilk kitapla ilgili birkaç vurgu dışında devamlılık göstermiyor. Bu nedenle, bu kitabı okumak isteyenler için ilk kitabı okuma zorunluluğu gerektirmiyor. Ama tabi ki ilk kitabı okuyanlar karakterleri bilerek okuyorlar.

Polisiye, gerilim türünde olan kitap 566 sayfa. İlk kitap gibi sürükleyici olduğundan hızlı okunuyor. Olaylar daha bir karmaşık ve birbiriyle bağlantısız gözükse de sonlara doğru bir noktada birleşiyor. Olaya o kadar çok kişi giriyor ki bir süre sonra okuduğunuz sayfada adı geçen kişinin kim olduğunu düşünüp önceki sayfaları karıştırabiliyorsunuz. Bazen sıkıcı konulara girilse de olayın iç yüzünü öğrenmek için kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Güzel bir kitap fakat ilk kitabı daha çok beğendiğimi belirtmek isterim.

Kitabı okuyacaklar, okumak isteyenler ya da sonunu öğrenmek istemeyenler bundan sonrasını okumasınlar.

David Gurney, Val Perry ile olan ilk görüşmesinde kızından bahsetmesini istemiştir. Annesinin anlattığına göre gelin, Jillian, sürekli tedavi altında olan zor bir çocuktur. Geçimsiz, vahşi, kendini beğenmiş, kafası karışık, hain, duygusuz, yalancı, başkalarının zafiyetleriyle oynamaya bayılan, ecstasy ve kokain bağımlısı bir nemfomandır ve IQ derecesi 168’dir. Kadın kızını sevdiğinden değil ona karşı kendini suçlu hissettiğinden en azından katilinin bulunmasını istemektedir.

David olay yerini görmek ve Dr. Ashton ile tanışmak için evine biraz erken gidip öncelikle komşularını ziyaret ederek özellikle bahçıvan ile ilgili sorular sorar ve bilgiler edinir. Dr.Ashton psikiyatri dalında bir çok başarılara imza atmış önemli bir doktordur ve Mapleshade adında bir terapi merkezinin başında görev yapmaktadır. Dr. Ashton göreve gelmeden önce, on sekiz yıl boyunca genelde hafif ve orta dereceli duygusal ve davranışsal bozuklukların tedavi edildiği etkili bir terapi merkezi olan Mapleshade Okulu, Dr. Ashton döneminde öğrencilerinin, çok rahatsız ergenlerin, çoğunluğu nemfoman kızların olduğu bir merkez haline gelmiştir. David okuldaki öğrenciler hakkında bilgi istemesine karşın Dr. Ashton velilerle yapmış oldukları gizlilik durumundan bahsederek bu konuda hiçbir bilginin verilemeyeceğini söyleyerek bilgi vermekten kaçınır. Jillian da bir dönem burada kalmıştır. Dr. Ashton’da, Jillian hakkında Val Perry’nin anlattıklarına benzer tanımlar vermiştir. Bahsettikleri gibi biriyse doktor neden Jillian ile evlenmek istemiştir?

David, iki haftalık süresini verimli kullanabilmek adına araştırmalarını hızlandırır. Konu ile alakalı olabilecek herkesle görüşür. Sonrasında olayı araştıran ekibe bulduklarını yorumlayarak anlatır ve kendini ekibe dahil etmeyi başarır. Böylelikle bütün gelişmelerden haberdar olacaktır.

Bu arada Jillian’ın Mapleshade’dan iki arkadaşının daha kayıp olduğunu öğrenir. Bu kızlar nerededir ve acaba başka kayıp kızlar da var mıdır? Dr. Ashton’dan yardım ister. Doktor yine öğrencilerin bilgilerinin gizliliğini savunsa da sonrasında yardım etmeye razı olur. Son beş sene içerisinde mezun olmuş kızlara ulaşmaya çalışır. Sonuç olarak mezun öğrencilerden bir kısmının aileleri ile aynı konuda tartışarak evi terk edip kayıplara karıştığı anlaşılır. Bir ilginç nokta da Jillian da dahil bütün kayıp kızlar, Karnala Modaevinin afişlerinde modellik yapmışlardır. Afişte sadece “özel tasarım giysiler 100.000 USD’den başlayan fiyatlarla” yazısı bulunmaktadır ve Karnala Modaevinin nerede olduğu bilinmemektedir.

David, Jillian’ın cep telefonundaki son mesajda adı geçen “Edward Vallery”nin bir yazar olduğunu öğrenir. Yazarın yıllar önce yazdığı oyunun adı İspanyol Bahçıvan, ana karakterinin ismi de Hector Flores’tir. İlk gösterimden sonra bütün kopyaları ortadan kaldırılan oyunun sert konusu, araştırdığı olayla büyük bir benzerlik göstermektedir. Gerçekten de Hector Flores diye biri var mıdır?

David bir yandan eşini ihmal etmemeye, bir yandan kendini bu araştırmadan alıkoymaya çalışan bilmediği kişilere karşı koymaya, bir yandan da çözüme ulaşmaya çalışımaktadır.

Gelişen olaylar sonucunda Karnala Modevinin afişlerinde sergilediği şeyin giysiler değil kızlar olduğu ortaya çıkar. Yapılan özel anlaşma, kızla geçirilen zaman sonunda kızın kafasının kesilmesi ve ortadan kaldırılması şartı ile bitmektedir. Kızlar ise başına geleceklerden habersiz, zaaflarının peşinden koşmaktadırlar. Kızların ortak noktası ile Mapleshade’dan mezun olmalarıdır.

David, Jack Hardwick ile beraber Mapleshade Okulu’na Dr. Ashton ile görüşmeye giderler. David, burada gördüklerini, olay ile örtüştürerek, bulduklarını bir araya getirip doktorun nasıl bir plan içerisinde olayı nasıl gerçekleştirdiğini anlar. Fakat bu esnada bulunduğu odanın dinlenebileceği ihtimali aklına gelmemiş ve Jack ile beraber bir doktorun tuzağına yakalanmışlardır. David bu kapandan çıkabilecek midir?

Yukarıda yazdıklarım çok kısa bir özet, bir sürü birbiriyle bağlantısız gibi gözüken ama sonrasında kesişen olaylar mevcut kitapta. Kafanız karışabilir. Ama bu tarz kitapları sevenlerin, hoşlanacağı bir kitap diye düşünüyorum. Tavsiye ederim.

Kitabın sonunda David artık akıllanmıştır, eşiyle beraber emekliliğini yaşar artık diye düşünüyordum. Fakat yazarın yeni bir kitabı olduğunu öğrendim. Kitap hakkındaki bilgilerde ana karakter yine David Gurney olarak belirtilmiş. Kitabın adı ise “Şeytanı Uyandırma”.

Ayşe F. Çağlar