Mantık dersine giren profesör, öğrencilerin “Mantıklı olmak bize ne kazandırır? Mantık bize ne öğretir?” sorusuna bir anekdot üzerinden cevap vermeyi seçer. İşte o profesörün anlattığı anekdot ve mantığın bize öğrettikleri… Öğrenciler o yılın ders programlarında yeni bir ders olduğunu fark ederler. Dersin adı Mantıktır ve derse yaşlıca bir profesör girecektir. Nihayet, ilk mantık dersi başlar. Çocuklardan biri söz hakkı isteyerek:
-Sayın profesör, mantık bize ne öğretir? Lütfen her şeyden önce bunu anlatır mısınız, ricasında bulunur.
Labels
AFBÇ
(16)
Baba
(9)
Bakış Açısı
(5)
Başarı
(14)
Bilgi
(5)
Dinlenmek
(3)
Gerilim
(4)
Güven
(8)
Hayaller
(3)
Hayat
(19)
Hayatın Anlamı
(4)
Hedef
(6)
Huzur
(4)
Kral
(5)
Merak
(4)
Mutluluk
(17)
Paylaşmak
(2)
Sevgi
(11)
Yaşlı Adam
(7)
Yaşlı Bilge
(2)
Zorluklar
(3)
dostluk
(4)
Çalışmak
(5)
Çocuk
(11)
Çocuklar
(4)
Öğrenmek
(22)
Ümit
(4)
İnsan
(13)
About
Paylaş
28 Kasım 2013 Perşembe
26 Kasım 2013 Salı
Bakış Açısı
Tren Patarka’dan hareket etmeden önce, teknisyen trenin makinistine lokomotifin bir parçasında sorun olduğunu ve trenin yolda kalabileceğini söylemişti. Makinist;
“O zaman o parçayı niye şimdi değiştirmiyorsun?” diye sormuştu.
Teknisyen, parçanın Patarka tren istasyonunda olmadığını ama varış istasyonu olan Bostarka’da bulunduğunu söylemişti.
Ardından da “Umarım yolda kalmazsınız.” demişti.
“O zaman o parçayı niye şimdi değiştirmiyorsun?” diye sormuştu.
Teknisyen, parçanın Patarka tren istasyonunda olmadığını ama varış istasyonu olan Bostarka’da bulunduğunu söylemişti.
Ardından da “Umarım yolda kalmazsınız.” demişti.
Categories
Bakış Açısı,
Makinist,
Teknisyen,
Tren
25 Kasım 2013 Pazartesi
Yorgun Eller!
Meşhur piyanist Arthur Rubisnstein konserlerinden birinde küçük bir kızın hatıra defterini imzalamakta tereddüt ediyormuş. Ellerinin çok yorulmuş olduğunu ileri sürerek, küçük kızı başından savmaya çalışmış.
Kız, tereddüt etmeden şöyle demiş:
Kız, tereddüt etmeden şöyle demiş:
22 Kasım 2013 Cuma
Ödül, Ceza ve Sorumluluk
Saat sabah altı idi; tüm askerlerin sabah içtiması için birliğin önünde dizilmesi gerekiyordu. Ancak saat altıda üç yüz kişilik birlikten ancak iki yüz doksanı hazırdı ve düzensiz bir şekilde duruyorlardı.
İçtimadan sonra hep birlikte yaklaşık iki kilometre kadar uzaktaki kahvaltı alanına gideceklerdi. En sona kalan on asker, birlik binasından çıkıp askerlerin arasına karışırken hemen fark edildiler.
Bunlardan sadece iki tanesi uyuya kalmıştı. İki tanesi ‘acaba çaktırmadan arazi olup bugünkü etkinliklere katılmayabilir miyiz’ diye düşünüyordu. İki tanesi ise yatakhanede kahvaltıya gitmekten kaçınmak istiyordu. Diğer dördü ise plansızlıktan ve geç kalkmaktan zamanında hazırlanamamıştı.
Komutan sonuçta onuna da ceza verdi. Gecikmenin cezası elli defa mekik çekmekti.
Tugay komutanı, sadece içtimalarda değil; ama genel düzen olarak tugayda birinci gelen bölüklere de ödül veriyordu. Daha çok çarşı izni; daha iyi koşullarda yıkanma ve bunun gibi.
Kahvaltı sırasında zamanında gelen askerlerden bir tanesi,
İçtimadan sonra hep birlikte yaklaşık iki kilometre kadar uzaktaki kahvaltı alanına gideceklerdi. En sona kalan on asker, birlik binasından çıkıp askerlerin arasına karışırken hemen fark edildiler.
Bunlardan sadece iki tanesi uyuya kalmıştı. İki tanesi ‘acaba çaktırmadan arazi olup bugünkü etkinliklere katılmayabilir miyiz’ diye düşünüyordu. İki tanesi ise yatakhanede kahvaltıya gitmekten kaçınmak istiyordu. Diğer dördü ise plansızlıktan ve geç kalkmaktan zamanında hazırlanamamıştı.
Komutan sonuçta onuna da ceza verdi. Gecikmenin cezası elli defa mekik çekmekti.
Tugay komutanı, sadece içtimalarda değil; ama genel düzen olarak tugayda birinci gelen bölüklere de ödül veriyordu. Daha çok çarşı izni; daha iyi koşullarda yıkanma ve bunun gibi.
Kahvaltı sırasında zamanında gelen askerlerden bir tanesi,
Categories
Asker,
Ceza,
Ödül,
Sistem,
Sorumluluk
21 Kasım 2013 Perşembe
Yaşamın İlkesi
Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun gözlerinin içine bakın.
Çünkü bir çocuğun, bir yetişkine her zaman öğreteceği üç şey vardır:
Çünkü bir çocuğun, bir yetişkine her zaman öğreteceği üç şey vardır:
20 Kasım 2013 Çarşamba
Hikaye Kumbarası
"Kaynaklardan alıntı yapıp blog sayfana kopyalıyorsun, kendi yazılarını yaz da onları okuyalım." dedi bir arkadaşım. Evet, ben de okunası güzel yazılar, hikayeler yazabilmek isterdim ama ne yazık ki bir yazar değilim. Sanırım bir şeyler yazabilmek için insanın sakin bir ortama, kafa dinginliğine ihtiyacı oluyor. Hani filmlerde olur ya. Yazar kişi, yeni kitabı için ıssız bir yere gider ve ilham perisinin gelmesini bekler. Bütün yazarlar böyle bir ortama ihtiyaç hissederler mi bilmiyorum ama ilham perisi gelmişse eğer ortam hiç önemli olmaz herhalde.
19 Kasım 2013 Salı
Görmek İstediklerimiz
THELMA THOMPSON anlatıyor:
Harp sırasında kocam New Mexiko'daki Mojave çölüne gönderilmişti. O çölde, tatbikata katılırken yanında olabilmek için bende çölün yolunu tuttum. Kendimi cehennemin kucağına atmıştım. Ortalık yanıyordu.
Küçük bir kulübede oturuyordum ve yanında olmak için tehlikeye atılarak geldiğim kocamı unutmuş, can derdine düşmüştüm.
Etrafımdaki Meksikalılar ve yerliler, tek kelime İngilizce bilmediğinden kimseyle konuşamıyordum. Sıcak rüzgar, bir taraftan bedenimi kavuruyor, bir taraftan yediğim yemeğide ağzımı burnumu kumla dolduruyordu. Canıma yetmişti, kağıda kaleme sarılıp babama bir mektup yazdım:
Harp sırasında kocam New Mexiko'daki Mojave çölüne gönderilmişti. O çölde, tatbikata katılırken yanında olabilmek için bende çölün yolunu tuttum. Kendimi cehennemin kucağına atmıştım. Ortalık yanıyordu.
Küçük bir kulübede oturuyordum ve yanında olmak için tehlikeye atılarak geldiğim kocamı unutmuş, can derdine düşmüştüm.
Etrafımdaki Meksikalılar ve yerliler, tek kelime İngilizce bilmediğinden kimseyle konuşamıyordum. Sıcak rüzgar, bir taraftan bedenimi kavuruyor, bir taraftan yediğim yemeğide ağzımı burnumu kumla dolduruyordu. Canıma yetmişti, kağıda kaleme sarılıp babama bir mektup yazdım:
Categories
Değişim,
Farkındalık,
Öğrenmek,
Thelma Thompson
15 Kasım 2013 Cuma
Bir Hayat Dersi!
Ortaokuldayken, sınıf arkadaşlarımdan birisiyle ciddi bir tartışmaya girmiştim. Sebebini şimdi hatırlamıyorum ama o gün öğrendiğim dersi hayatım boyunca unutmadım.
Tartıştığım kişinin haksız olduğundan, kendiminse haklı olduğumdan o kadar emindim ki... Tabi karşımdaki de tam tersini düşünüyordu... O an öğretmenimiz bize çok önemli bir ders vermeye karar verdi.
Tartıştığım kişinin haksız olduğundan, kendiminse haklı olduğumdan o kadar emindim ki... Tabi karşımdaki de tam tersini düşünüyordu... O an öğretmenimiz bize çok önemli bir ders vermeye karar verdi.
13 Kasım 2013 Çarşamba
Dokuz
Eğer 9 canlı olsaydın.
En çok 8 kez kaçabilirdin ölümden.
Bil ki 7 düvele sultan olsan.
Yerin 6 mekan olacak sana.
En çok 8 kez kaçabilirdin ölümden.
Bil ki 7 düvele sultan olsan.
Yerin 6 mekan olacak sana.
11 Kasım 2013 Pazartesi
Her şey yeterli olsun
Kızın bineceği uçağın kalkmak üzere olduğu anons edilmişti. Güvenlik kapısının yanında duruyorlardı. Birbirlerine sarıldılar ve baba "Seni seviyorum. Her şey yeterli olsun," dedi.
Kız, "Baba, birlikte geçirdiğimiz günler gereğinden fazla güzeldi. Sevgin, ihtiyacım olan tek şey. Ben de senin için her şeyin yeterli olmasını diliyorum, baba," diye karşılık verdi. Birbirlerini öptüler ve kız ayrıldı.
Baba, yanında oturduğum pencereye doğru yürüdü. Ayakta dururken ağlamak istediğini ve buna ihtiyacı olduğunu görebiliyordum. Özel konulara girmemeye çalıştım; ama
"Birine sonsuza kadar ayrı kalacağınızı bile bile hoşça kal dediniz mi hiç?" diye sorarak adeta beni sohbete davet etti.
Kız, "Baba, birlikte geçirdiğimiz günler gereğinden fazla güzeldi. Sevgin, ihtiyacım olan tek şey. Ben de senin için her şeyin yeterli olmasını diliyorum, baba," diye karşılık verdi. Birbirlerini öptüler ve kız ayrıldı.
Baba, yanında oturduğum pencereye doğru yürüdü. Ayakta dururken ağlamak istediğini ve buna ihtiyacı olduğunu görebiliyordum. Özel konulara girmemeye çalıştım; ama
"Birine sonsuza kadar ayrı kalacağınızı bile bile hoşça kal dediniz mi hiç?" diye sorarak adeta beni sohbete davet etti.
8 Kasım 2013 Cuma
Bilgi - Rorschach Testi
Hermann Rorschach daha önce denenmemiş bir psikolojik test uyguladı.
1910'lu yıllarda. Psikolojik Testin isim babası oldu ve test Rorschach Testi
olarak anıldı. Rorschach Testi yapılış şekli; katlanmış kağıt arasında kalan
mürekkep lekelerinin yorumlanması.
Kendisine bu test uygulanan kişinin yorumlarına göre kişinin psikolojik
sağlığı analiz ediliyor. Mürekkep lekelerinin herhangi bir şekli yok, yani
kalıp cevaplar vermek gerekmiyor bu teste. Kişi kendi içsel dinamiklerine göre
mürekkep desenlerini inceliyor ve cevaplıyor.
Eğer kişi olumsuzluk içeren yorumlar yaparsa o kişinin şiddete yatkınlığı,
olumlu içerikli yorumlar yaparsa o kişinin sorunsuz olduğu sonucuna ulaşılıyor.
Categories
Bilgi,
Hermann Rorschach,
Psikoloji,
Roschach Test
7 Kasım 2013 Perşembe
Kadın Dili!
Oğlum bu hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak ona
öğüt vermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıyla öğüt vermeme
izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İş yerimden oğluma telefon
açtım, "Akşam yemeğini dışarıda birlikte yiyelim." dedim. Deniz
kenarındaki bu şirin lokantada şimdi onu bekliyorum. Geliyor aslan parçası,
yakışıklılığı da aynı ben. Yan masadaki kızlar gözleriyle oğlumu süzüyorlar.
Bakmayın kızlar, onu kapan çoktan kaptı. Hoş beşten sonra konuya giriyorum.
Oğlum haftaya düğünün var, bir baba olarak sana bazı konularda yol
yordam göstermem gerekiyor.
4 Kasım 2013 Pazartesi
Hedefinizi Seçin
4 Temmuz 1952 günü 34 yaşında bir kadın, Pasifik Okyanusu'na dalarak,
Catalina adasından, 21 mil batısında kalan Kaliforniya'ya doğru yüzmeye
başladı. Eğer başarılı olursa, bunu yapan ilk kadın olacaktı. Adı Florence Chadwick
olan bu yüzücü, Manş Denizi'ni her iki yönde geçen ilk kadındı.
O sabah su, vücudu uyuşturacak kadar soğuktu ve sis o kadar yoğundu ki,
beraberindeki tekneleri güçlükle seçebiliyordu. Milyonlarca insan
televizyonlarından onu izliyordu, köpekbalıkları ve dondurucu soğuğun etkisini
hiçe sayarak 15 saat yüzdü.
1 Kasım 2013 Cuma
Eşeğin Gölgesi
Atina’da önemli bir tartışma yapılırken kürsüye Demostenes çıkar; ancak
dinleyiciler sürekli
kendi aralarında konuşmakta, Filozofu dinlememektedirler.
Demostenes, “Bir hikâye anlatıp ineceğim” der ve anlatmaya başlar…
"Uzun zaman önceydi. Bir delikanlı Atina’dan Megara’ya gitmek için
bir eşek kiralamıştı. Eşeğini kiraya veren adamın da Megara’da bir işi vardı,
beraber yola düştüler. Konuşa, konuşa giderlerken öğle sıcağı bastırdı; biraz
dinlenmek ve öğle yemeği yemek için bir subaşına çöktüler. Ama ortalıkta hiç
gölgelik yoktu ve eşeğin sahibi yemeğini alıp eşeğin gölgesine sığındı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)