Genç adam, evinin alt katında marangozluk yapıyordu. Kapı ve pencere konusunda uzmandı. Fakat plâstik pencereler çıktığında, ahşap olanlara rağbet azaldı. Bu yüzden işler iyi gitmiyordu.
Üstelik de çocukları büyümüş, biri hariç hepsi okula başlamıştı. Masrafları artınca, yanındaki kalfasına yol verdi. İşe biraz daha erken koyulur, yardımcıya ayırdığı parayı, çocukların harçlığına katardı.
Labels
AFBÇ
(16)
Baba
(9)
Bakış Açısı
(5)
Başarı
(14)
Bilgi
(5)
Dinlenmek
(3)
Gerilim
(4)
Güven
(8)
Hayaller
(3)
Hayat
(19)
Hayatın Anlamı
(4)
Hedef
(6)
Huzur
(4)
Kral
(5)
Merak
(4)
Mutluluk
(17)
Paylaşmak
(2)
Sevgi
(11)
Yaşlı Adam
(7)
Yaşlı Bilge
(2)
Zorluklar
(3)
dostluk
(4)
Çalışmak
(5)
Çocuk
(11)
Çocuklar
(4)
Öğrenmek
(22)
Ümit
(4)
İnsan
(13)
About
Paylaş
15 Aralık 2014 Pazartesi
14 Kasım 2014 Cuma
Kılıbık Olmak Mı? Kalbi Ilık Olmak Mı?
İki arkadaş cami avlusunda oturmuş konuşuyorlardı. Arkadaşlardan birisi ‘Bu akşam arkadaşlarla maç izlemeye gideceğiz, sen de gelir misin?’ diye sordu. Soruyu soranın durumuna bakılırsa arkadaşının sevinç içerisinde ‘evet’ diyerek onaylamasını bekliyordu. Ama beklenen olmadı. Arkadaşının yüzüne ciddi bir yüz ifadesiyle bakan genç, ‘Hayır maça gelemem. Biliyorsun ben evlendim, artık gözü yolda olan ve sürekli evde bekleyen bir eşim var. Bundan böyle hayatıma daha dikkat etmeliyim.’ dedi. Bu ifadeyi duyan arkadaşı önce hayretle baktı arkadaşının yüzüne, ardından alaylı bir tavırla
Categories
Arkadaş,
Kalbi Ilık,
Kalp,
Kılıbık,
Yaşlı Adam
23 Ekim 2014 Perşembe
Beyin Gücü Üzerine Bir Hikaye
Donmuş gıda üretimi yapan bir firmada, oda büyüklüğünde olan soğutucular vardır.
İçerideki sıcaklık seviyesi genelde genellikle -15 derece civarındadır. Akşam vardiyası gece yarısı 12'de sona ermektedir.
12'ye beş kala bütün işçiler hazırlanmaya giderler. Bir işçi hariç! Bu işçi, soğutucudaki işini bitirdikten sonra hazırlanmaya gidecektir.
İçerideki sıcaklık seviyesi genelde genellikle -15 derece civarındadır. Akşam vardiyası gece yarısı 12'de sona ermektedir.
12'ye beş kala bütün işçiler hazırlanmaya giderler. Bir işçi hariç! Bu işçi, soğutucudaki işini bitirdikten sonra hazırlanmaya gidecektir.
Categories
Beyin Gücü,
Donmak,
Düşünmek,
Gerçek
24 Eylül 2014 Çarşamba
Düşünebilmek
Kristof Kolomb, bir akşam vakti, İspanyollar arasında yemek yiyordu. Yemekte bulunan misafirlerden birçoğu, Kolomb’un şöhretini küçümsüyorlardı. Yemek arasında söz Amerika’nın keşfinden açılınca, içlerinden biri, yüksek sesle:
“Oraları keşfetmek zor bir iş değil” dedi.
“Oraları keşfetmek zor bir iş değil” dedi.
Categories
Başarı,
Düşünmek,
Kristof Kolomb,
Zorluklar
25 Ağustos 2014 Pazartesi
Anne-Baba Kandırmacaları
Saat neredeyse on ikiye geliyor. Ama çocuk aklına koymuş bir kere. Bu akşam babasının yıllardır anlata anlata bitiremediği, ünlü "Bisiklet Hırsızları" adlı filmi izleyecek.
Hem de babasıyla birlikte. Filmin kahramanı da bir baba ile çocuk.
Merak ve sabırla "tartışma" programının bitmesini bekliyor. Ama o kadar konuşmacı var ki, biri susup biri başlıyor. Bazen de hepsi birden konuşuyorlar. "Bunu nasıl yapabiliyorlar?" diye düşünüyor çocuk.
Hem de babasıyla birlikte. Filmin kahramanı da bir baba ile çocuk.
Merak ve sabırla "tartışma" programının bitmesini bekliyor. Ama o kadar konuşmacı var ki, biri susup biri başlıyor. Bazen de hepsi birden konuşuyorlar. "Bunu nasıl yapabiliyorlar?" diye düşünüyor çocuk.
10 Temmuz 2014 Perşembe
Kadın ve Güven
Dünyanın en güzel kadını, kendini güvende hisseden kadındır. Ona güvende olduğunu hissettirecek olan da sevdiğidir, eşidir.
Kadınlar korkarak severler çünkü. Hep kaybetmek korkusu vardır yüreklerinde... Sevgilerinin eksikliğinden değil; fazla sevdikleri için ayarlayamadıklarından... Ama hissettirmezler...Onu yok etmenin yolu da ona o güveni vermektir. O yüzden bir bakın aynaya ve sorun kendinize:
Kadınlar korkarak severler çünkü. Hep kaybetmek korkusu vardır yüreklerinde... Sevgilerinin eksikliğinden değil; fazla sevdikleri için ayarlayamadıklarından... Ama hissettirmezler...Onu yok etmenin yolu da ona o güveni vermektir. O yüzden bir bakın aynaya ve sorun kendinize:
28 Mayıs 2014 Çarşamba
Bir Hayat Dersi
Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikâyet eden; her gün hayatının ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı. Hayat, ona göre çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu. Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına. Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.
22 Nisan 2014 Salı
Farkındalık
Doğan Cüceloğlu'ndan...
Kaliforniya'da Long Beach şehrindeki Eyalet Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak ders verirken, aynı sömestrde benim iki dersimi alan bir kız öğrencim dikkatimi çekmeye başlamıştı.
Bu genç bayanın şu özelliklerinin farkına varmıştım: Her şeyden önce çok güzel bir kızdı; gözüm gayri ihtiyari ona gidiyordu.
İkinci olarak çok iyi bir öğrenciydi; bütün sınav ve ödevlerde en yüksek notu o alıyordu. Ayrıca, çok hanımefendi, çok nezih bir kişiliği vardı.
Kaliforniya'da Long Beach şehrindeki Eyalet Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak ders verirken, aynı sömestrde benim iki dersimi alan bir kız öğrencim dikkatimi çekmeye başlamıştı.
Bu genç bayanın şu özelliklerinin farkına varmıştım: Her şeyden önce çok güzel bir kızdı; gözüm gayri ihtiyari ona gidiyordu.
İkinci olarak çok iyi bir öğrenciydi; bütün sınav ve ödevlerde en yüksek notu o alıyordu. Ayrıca, çok hanımefendi, çok nezih bir kişiliği vardı.
Categories
Anne,
Baba,
Can,
Çocuk,
Doğan Cüceloğlu,
Farkındalık,
Miras,
Okul
15 Nisan 2014 Salı
Buğday
Her yıl yapılan ´en iyi buğday´ yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu. Çiftçi:
-Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor, dedi.
-Elinizdeki kaliteli tohumları rakiplerinizle mi paylaşıyorsunuz? Ama neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? diye sorulduğunda,
-Benim sırrımın cevabı, kendi buğday tohumlarımı komşularımla paylaşmakta yatıyor, dedi.
-Elinizdeki kaliteli tohumları rakiplerinizle mi paylaşıyorsunuz? Ama neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? diye sorulduğunda,
4 Nisan 2014 Cuma
Anlatım Farkı
Sigortacının biri orduya gider. Askerler içtimadadır. Başlar anlatmaya:
- Ben size sigorta satmaya geldim. Sigorta almayanlar savaşa gittiğinde beynine bir kurşun yerse, ailesi hiç para alamaz; sigortalı olanların ailesine ise, devlet yüklü bir para öder. Şimdi kimler sigorta yaptırmak istiyor?
Kimseden ses çıkmaz.
İki kez daha anlatır ama yine ses çıkmaz.
Sigortacı gitmek üzereyken kıdemli bir Başçavuş gelir ve:
- Ben size sigorta satmaya geldim. Sigorta almayanlar savaşa gittiğinde beynine bir kurşun yerse, ailesi hiç para alamaz; sigortalı olanların ailesine ise, devlet yüklü bir para öder. Şimdi kimler sigorta yaptırmak istiyor?
Kimseden ses çıkmaz.
İki kez daha anlatır ama yine ses çıkmaz.
Sigortacı gitmek üzereyken kıdemli bir Başçavuş gelir ve:
25 Mart 2014 Salı
Affetmenin Hafifliği
Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur:
“Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?”
Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler.
“O zaman” der öğretmen. “Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin” Öğrenciler bunu da yaparlar.
“Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!”
“Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?”
Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler.
“O zaman” der öğretmen. “Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin” Öğrenciler bunu da yaparlar.
“Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!”
14 Mart 2014 Cuma
Doğru Zaman, Doğru Kişi, Doğru İş!
Bir zamanlar bir kralın aklına şöyle bir düşünce geldi:
"Eğer bir işe ne zaman başlayacağımı; kimi dinleyeceğimi ve yapmam gereken en önemli şeyin ne olduğunu bilseydim, girdiğim her işi başarırdım."
Aklına böyle bir fikir düşünce, krallığın dört bir yanına, kim kendisine her iş için en uygun vakti, bu iş için en gerekli kişinin kim olduğunu ve yapılması gereken en önemli şeyin ne olduğunu öğretirse ona büyük bir mükafat vereceğini ilan etti.
"Eğer bir işe ne zaman başlayacağımı; kimi dinleyeceğimi ve yapmam gereken en önemli şeyin ne olduğunu bilseydim, girdiğim her işi başarırdım."
Aklına böyle bir fikir düşünce, krallığın dört bir yanına, kim kendisine her iş için en uygun vakti, bu iş için en gerekli kişinin kim olduğunu ve yapılması gereken en önemli şeyin ne olduğunu öğretirse ona büyük bir mükafat vereceğini ilan etti.
5 Mart 2014 Çarşamba
Bilgi: Parfumlerde EDT, EDP, ASL
Parfüm isimlerinin yanında kısaltmalar vardır. EDT, EDP, ASL gibi.
Bu kısaltmaların ne anlama geldiğini merak ettim, araştırdım ve paylaşmak istedim.
Parfüm kelimesi dilimize tüm koku ürünlerini kasteden bir kelime olarak yerleştiği için, koku türleri arasındaki ayrım göz ardı edilerek hepsine parfüm denilmektedir. Aslında parfüm (perfume) aslında bir koku türüdür ve ürün içeriğindeki öz parfüm yağları konsantresinin yani asıl esansın % 80'e kadar yoğun olduğu ürünü ifade eder. Gerçek parfüm çoğu parfüm firmasında bulunmayıp, olanların ise ancak 15 ml. lik ambalajlar şeklinde ve çok yüksek fiyata sattıkları koku türüdür.
Bu kısaltmaların ne anlama geldiğini merak ettim, araştırdım ve paylaşmak istedim.
Parfüm kelimesi dilimize tüm koku ürünlerini kasteden bir kelime olarak yerleştiği için, koku türleri arasındaki ayrım göz ardı edilerek hepsine parfüm denilmektedir. Aslında parfüm (perfume) aslında bir koku türüdür ve ürün içeriğindeki öz parfüm yağları konsantresinin yani asıl esansın % 80'e kadar yoğun olduğu ürünü ifade eder. Gerçek parfüm çoğu parfüm firmasında bulunmayıp, olanların ise ancak 15 ml. lik ambalajlar şeklinde ve çok yüksek fiyata sattıkları koku türüdür.
27 Şubat 2014 Perşembe
99 Güzel Söz...
1. Az anlamak, ters anlamaktan iyidir.
2. Üzülmek, yarının sıkıntısından bir şey eksiltmez, sadece bugünün gücünü tüketir.
3. Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük çınar, bir tohumdu, en büyük kuş, bir yumurtada gizliydi.
4. Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır.
5. Yiğit harpte, dost dertte, olgun adam hiddette belli olur.
12 Şubat 2014 Çarşamba
Çalışkanlığın Ölçüsü
ABD'nin en büyük iş adamlarından Çelik Kralı Andrew Carnegie, New York'ta bir kolejde yaptığı konuşmada, gençlere şu öğüdü vermiş:
- Gençleri çeşitli sınıflara ayırabiliriz.
- Gençleri çeşitli sınıflara ayırabiliriz.
Categories
Çalışmak,
Görev,
Sınıflandırma
3 Şubat 2014 Pazartesi
Bakış Açısı
Brooklyn Köprüsünde, bir bahar günü, kör bir adam dilencilik yapıyormuş. Dizlerinin dibine bir tabela koymuş. Üzerinde “DOĞUŞTAN KÖR” yazılıymış. Herkes dilencinin önünden geçip gidiyormuş. Bir REKLAMCI bunu görmüş.
28 Ocak 2014 Salı
Bir Kaz Yollasam...
Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil-i kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına baş vezirini alıp, yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş.
Padişah, ihtiyarı selamlamış: “Selamünaleyküm ey pir-i fani…”
“Aleykümselam ey serdar-i cihan…”
Padişah, ihtiyarı selamlamış: “Selamünaleyküm ey pir-i fani…”
“Aleykümselam ey serdar-i cihan…”
22 Ocak 2014 Çarşamba
Kitap: Gözlerini Sımsıkı Kapat - John Verdon
Mellery olayının üzerinden yaklaşık bir yıl geçmiştir. David Gurney eşi Madeleine ile şehre uzak çiftlik evlerinde yaşamlarına devam etmektedirler. Dave her ne kadar polislik günlerini özlüyor olsa da bir yıl önce ölümle burun buruna gelmesini hatırlayıp kendini emekliliğinde eşiyle beraber bu evde çiftlik işlerine vermeye çalışmaktadır.
Sonra bir gün; Mellery olayının başmüfettişi olan Jack Hardwick, David’e telefon ederek bir cinayetle ilgili bilgi vererek görüşünü ister. Bu telefonla huzursuz olan Madeleine, eşinin yeni bir olaya uzak kalamayacağı konusundaki düşüncelerinde hiç de haksız sayılmaz. David Gurney, basının kendine yakıştırdığı ismiyle “Süper Dedektif”, bir bulmacayla karşılaştığında, mutlaka çözmek isteyen biridir.
21 Ocak 2014 Salı
Antikacı
Genç adam, antika merakı sebebiyle Anadolu’nun en ücra köşelerini dolaşıyor ve gözüne kestirdiği malları yok pahasına satın alarak yolunu buluyordu. Kış kıyamet demeden sürdürdüğü seyahatler sırasında başına gelmeyen kalmamış gibiydi. Fakat bu seferki hepsinden farklı görünüyordu. Yolları kapatan kar yüzünden arabasını terk etmiş ve yoğun tipi altında donmak üzereyken, bir ihtiyar tarafından bulunup onun kulübesine davet edilmişti.
Yaşlı adam, antikacının yürümesine yardım ederken:
Yaşlı adam, antikacının yürümesine yardım ederken:
Categories
Antikacı,
Misafir,
Yaşlı Adam
17 Ocak 2014 Cuma
Güzel Çözüm!
Bir kız yurdunda kalan kızlar, artık temizlik görevlisine olan kıllıklarından mıdır, yoksa nerden çıktığı belli olmayan bir yurt geleneğinden midir bilinmez, her sabah dudaklarına ruj sürdükten sonra aynaya öperek iz bırakıyorlardı.
Yurt müdürü ne yaptı ettiyse bu alışkanlığı ortadan kaldıramıyordu. Diğer yandan temizlik görevlileri de iyiden başkaldırmaya başlamışlardı. Sonunda müdürün aklına parlak bir fikir geldi.
Yurt müdürü ne yaptı ettiyse bu alışkanlığı ortadan kaldıramıyordu. Diğer yandan temizlik görevlileri de iyiden başkaldırmaya başlamışlardı. Sonunda müdürün aklına parlak bir fikir geldi.
15 Ocak 2014 Çarşamba
Çöldeki Hırsız
Çölde yaşayan zengin ve muktedir bir kabile reisinin dillere destan, eşi benzeri az bulunur bir atı varmış.
Günün birinde kabile reisi, bu pek sevgili atına atlayarak tek başına çöle gezmeye çıkmış. Hayli zaman at koşturduktan sonra dönmek üzere iken uzaklarda bir kımıltı dikkatini çekmiş:
Bir insan, yerde yatıyor. Belli ki çok hasta veya ölmek üzere, yardıma muhtaç.
Günün birinde kabile reisi, bu pek sevgili atına atlayarak tek başına çöle gezmeye çıkmış. Hayli zaman at koşturduktan sonra dönmek üzere iken uzaklarda bir kımıltı dikkatini çekmiş:
Bir insan, yerde yatıyor. Belli ki çok hasta veya ölmek üzere, yardıma muhtaç.
7 Ocak 2014 Salı
Akıl Akıldan Üstündür!
Padişahın biri,
-'Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!' demiş.
Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
-''Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.''
Padişah,
''Bunun neresi yalan?
-'Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!' demiş.
Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
-''Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.''
Padişah,
''Bunun neresi yalan?
2 Ocak 2014 Perşembe
İki Arkadaş
Çölde yolculuk eden iki arkadaş hakkında bir hikaye anlatılır. Yolculuğun bir aşamasında iki arkadaş tartışırlar biri ötekine bir tokat atar. Tokadı yiyenin canı çok yanar ama tek kelime etmez ve kum üzerine şu sözleri yazar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)