Paylaş

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

31 Temmuz 2013 Çarşamba

İnsan İsterse!

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Çarşamba, Temmuz 31, 2013 0 yorum
Bili Toomey'in olimpik dekatlonu kazanma hikayesi oldukça düşündürücü ve motive edicidir.

Bili, 1964 yılında, henüz yirmi beş yaşındayken olimpiyatların en yorucu oyunu olan dekatlon seçmelerine katılır. Seçmeler sonucunda ilk üç rakibi, olimpiyatlara katılma hakkı kazanırken o, dördüncü olarak elenir. Ertesi gün onu, sahanın etrafında koşarken görenler, şaşkınlığını gizleyemez ve sorarlar:

30 Temmuz 2013 Salı

8 Değişik Türde Dostluk: Sizinki Hangisi?

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Salı, Temmuz 30, 2013 0 yorum
Dostluğun 8 çeşidi... Sizinki hangi gruba giriyor?

Yüz yüze dostluklar vardır;

Güneşle ayçiçeğinin dostluğu, böyle bir dostluk meselâ. Ayçiçeği sabahtan akşama kadar hiç ayıramaz yüzünü güneşten...

Uzak dostluklar vardır;

Denizlerin ortasındaki bir adayla, dağların arasındaki bir göl, birbirinin uzak dostlarıdır. Dostluklarını gündüz kuşlarla, gece yıldızlarla iletirler birbirlerine.

Sessiz dostluklar vardır;

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Akıllı İnsanlar, Akıllı İnsanlarla Çalışır

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Pazartesi, Temmuz 29, 2013 0 yorum
Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş. Yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü, Einstein'a;

"Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş. Einstein gülümseyerek ona bir teklifte bulunmuş:

"Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar. O halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş, ben de arka sırada seni dinlerim."

26 Temmuz 2013 Cuma

Halil İbrahim Bereketi

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Cuma, Temmuz 26, 2013 0 yorum
Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış...

Büyüğü Halil...

Küçüğü ise İbrahim...

Halil, evli ve çocuklu.

İbrahim ise bekârmış... Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin...

Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş. Bununla geçinip giderlermiş...

24 Temmuz 2013 Çarşamba

Aşk, Dostluk ve Güven...

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Çarşamba, Temmuz 24, 2013 0 yorum
Bir zamanlar üç arkadaş varmış...

Aşk, Dostluk ve Güven...

Üçü bir arada oldu mu harikaymış her şey...

Gün gelmiş aşkın işi çıkmış...

Eh meslek bu kolay mı? Ama dostlarından ayrılmadan önce söz vermiş onlara.

22 Temmuz 2013 Pazartesi

Tecrübe

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Pazartesi, Temmuz 22, 2013 0 yorum
Hayatını şapka satarak kazanan biri bir gün satışlarını yapmış ve yorulmuş. Bir ağaç altında karnını doyurup şekerleme yapmaya başlamış. Bir süre sonra uyandığında şapka dolu çantasına bir bakmış ki, bom boş. Bütün şapkalar kayıp. Sağa bakmış sola bakmış şapkalar yok.

Bir an ağaçtan bir ses duymuş. Kafasını kaldırıp baktığında ne görsün? Ağaçta bir sürü maymun sessizce onu izliyor ve hemen hepsinin kafasında şapka...

19 Temmuz 2013 Cuma

Sokrat’ın Konuşma Testi

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Cuma, Temmuz 19, 2013 0 yorum
Bir gün bir tanıdık büyük filozofa rastladı ve dedi ki, “Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun ?”

- “Bir dakika bekle” diye cevap verdi Sokrat. “Bana bir şey söylemeden evvel senin küçük bir testten geçmeni istiyorum Buna Üçlü Filtre Testi deniyor.”

- “Üçlü Filtre?”

18 Temmuz 2013 Perşembe

Anne Kedi

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Perşembe, Temmuz 18, 2013 0 yorum
Göl kenarında yaşayan ve sudan nefret eden bir kedi doğum yapar.

Bu kedinin yavruları ise annelerinden farklı olarak gölde oynamayı ve suya girmeyi çok sevmektedir. Anne kedi de yavruları ile birlikte göle girer ve onlarla suda oynar.

Bunu gören bir başka kedi hayretler içinde kalır ve ona sorar:

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Nelere Değer Veriyoruz?

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Çarşamba, Temmuz 17, 2013 0 yorum
Hayata farklı açıdan bakabilmekle ilgili şöyle bir hikaye anlatılır:

“Bir gün New-York´ta bir grup iş arkadaşı, yemek molasında dışarıya çıkar. Gruptan biri, Kızılderili´dir. Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri, yoldaki iş makinelerinin çıkardığı gürültü ve korna sesleri arasında ilerlerken, Kızılderili, kulağına cırcır böceği sesinin geldiğini söyleyerek cırcır böceğini aramaya baslar.

16 Temmuz 2013 Salı

Her İşte Bir Hayır Vardır...

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Salı, Temmuz 16, 2013 0 yorum
Bir zamanlar Afrika’daki bir ülkede hüküm süren bir kral vardı. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bir dostunu hiç yanından ayırmazdı. Nereye gitse onu da beraberinde götürürdü. Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu vardı. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylerdi:

“Bunda da bir hayır var!”

Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıktılar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyordu. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yaptı ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patladı ve kralın başparmağı koptu. Durumu gören arkadaşı her zamanki her zamanki sözünü söyledi:

12 Temmuz 2013 Cuma

Hayattaki En Büyük Risk, Hiç Risk Almamaktır!

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Cuma, Temmuz 12, 2013 0 yorum
Bahar aylarının verimli topraklarının içinde iki tohum yan yana yatıyorlarmış. Tohumlardan biri diğerine:

“Ben büyümek istiyorum.” demiş ve devam etmiş: “Köklerimi altımdaki toprağın derinliklerine ve filizimi yeryüzüne göndermek istiyorum, baharın müjdecisi tomurcuklarım açılsın istiyorum… Güneşin sıcağını yüzümde, sabahın tatlı dokunuşunu yapraklarımda hissetmek istiyorum.” demiş ve büyümeye başlamış…

10 Temmuz 2013 Çarşamba

Kalbinizin Bakımı

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Çarşamba, Temmuz 10, 2013 0 yorum
Çok zengin ama cimri bir adam, bir bilgenin yanına gidip nasihat almak istedi. Bilge onu pencereye götürüp sordu:

-‘Pencereye baktığında ne görüyorsun? ’

-‘Yoldan gelip geçen insanlar görüyorum. Bir de yolun kenarına oturmuş, dilenen fakir bir adam var.’

Bilge, başka bir odaya gidip elinde büyük bir aynayla döndü ve sordu:

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Bin Aynalı Dağ

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Pazartesi, Temmuz 08, 2013 0 yorum
Uzun yıllar önce, uzaklardaki bir ülkede “Bin aynalı dağ” denilen bir dağ vardı. Bu Dağın zirvesine gerçekten de bin tane irili ufaklı ayna yerleştirilmişti. Herkes zaman zaman bin aynalı dağa çıkıp, ilginç öykülere şahit olmayı ve daha sonra gördükleri hakkında arkadaşlarıyla konuşmayı isterdi.

Bir gün, bu ülkede yasayan küçük mutlu bir köpek, bu dağı duydu ve oraya gitmeye karar verdi. Dağın eteğine ulaştı ve sonra da neşeyle yukarı tırmandı. Yorulmuştu, ama yeni şeyler göreceği için keyiflenmiş ve yorgunluğunu çoktan unutmuştu.

4 Temmuz 2013 Perşembe

Acele Karar Vermeyin

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Perşembe, Temmuz 04, 2013 0 yorum
Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış...Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.

"Bu at, bir at değil benim için; bir dost, insan dostunu satar mı?" dermiş hep. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış:

"Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın" demişler... İhtiyar:

2 Temmuz 2013 Salı

Bir Hırsızın Portresi

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Salı, Temmuz 02, 2013 0 yorum
Genç Macar Sanatçı Arpad Sebesy, multimilyoner Elmer Kelen'in portresini yapmak için görevlendirilmişti.

Görev özellikle zordu, çünkü Kelen sadece üç kısa poz vermeye razı olmuştu. Sonuçta, Sebesy portrenin çoğunu ezberden yapmak zorunda kalmıştı.

Kısıtlamalara rağmen, Sebesy portrenin Kelen'e yeterince benzediği görüşündeydi. Ancak, Kelen aynı fikirde değildi. Kibirli milyoner, resmin kendisine benzemediğini öne sürerek portrenin parasını ödemeyi reddetti.

1 Temmuz 2013 Pazartesi

Konuşma Sırasını Bilen Kazanır...

Gönderen http://afbcaglar.blogspot.com/ zaman: Pazartesi, Temmuz 01, 2013 0 yorum
Pazarlamacı, şef sekreter ve personel müdürü bir öğlen paydosunda lokantaya doğru yürümektedirler.

Parktaki banklardan birinin üzerinde sihirli bir lamba bulurlar. Lambayı ovarlar ve gerçekten de lambadan cin çıkar.

“Aslında kişiye 3 dilek hakkı veriyorum ama sizler üç kişi olduğunuz için hepinizin birer dileğini gerçek yapacağım” der cin.
 

Hikaye Kumbaram Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea